|
|
|
|
|
|
HAVALANDIRMA Teknik Bilgi
Havalandırma Tesisatı Uygulamaları ve Fan Seçimleri İçin Mahallere Göre Hava Değişim katsayıları
Mahale göre hava debisi hesaplama örneği:
Örneğin ; 20 mt. eninde ve 15 mt. boyunda bir boyahanemiz var, tavan yüksekliği ise 3 mt.
( Boyahanelerde hava değişim miktarımız minmum 30, maksimum 60 kez. )
Minimum hava debisi hesaplama: en x boy x tavan yüksekliği x 30 ( m2xhx30 )( 20 x15 x 3 x 30 ) = 27,000 m3/h
Maksimum hava debisi hesaplama: en x boy x tavan yüksekliği x 60 ( m2xhx60 )( 20 x15 x 3 x 60 ) = 54,000 m3/h
Ortalamasını bulma: 27,000m3/h + 54,000m3/h / 2 = 40,500 m3/h ( bir boyahanede ortalama hava debimiz 40,500 m3/h olacaktır )
Birim Dönüşümleri: (1 cfm = 1,7m3/h) - (1 ı/s = 3,6m3/h) - (1 mmsS = 9,8Pa) - (1m3/h = 3,600m3/sn) - ( 1kw = 1000 Watt ) - ( 1 Hp = 0,74569 Kw ) - (1 Kw = 0,371 Hp )
IP KORUMA SINIFLARI TABLOSU
HAVALANDIRMA İÇİN MAHALE GÖRE SAATTE HAVA DEĞİŞİM MİKTARLARI |
MAHAL CİNSİ |
SAATTE HAVA DEĞİŞİM SAYISI |
FIRIN ATÖLYELERİ ( ERGİTME ve ISIL İŞLEM FIRINLARI ) |
30 – 60 |
BOYA ATÖLYELERİ |
30 – 60 |
İŞLEME ATÖLYELERİ |
6 – 10 |
BANKALAR |
2 – 4 |
OTEL BARLARI |
4 – 6 |
ÇAMAŞIRHANELER |
20 – 30 |
FIRINLAR |
20 – 30 |
BÜROLAR (*) |
4 – 6 |
KAFETERYA ve KAFETERYA BARLARI |
10 – 12 |
KARGO AMBARLARI ( GENEL ) |
6 – 10 |
ET,YUMURTA, v.s CİNSİNDEN YİYECEK TAŞIYAN GEMİ AMBARI |
10 – 20 |
KANTİNLER |
4 – 6 |
FOTOGRAF STÜDYOLARINDAKİ KARANLIK ODALAR |
10 – 15 |
MANTARHANELER ( MANTAR YETİŞTİRİLEN MAHALLER ) |
10 – 20 |
SİNEMALAR (*) |
10 – 15 |
TİCARİ MUTFAKLAR veya OKUL MUTFAKLARI |
15 – 20 |
EV MUTFAKLARI |
10 – 15 |
KLİSELER |
½ – 1 |
FABRİKALAR ( GENEL ) |
6 – 10 |
DÖKÜMHANELER |
20 – 30 |
GEMİLERDE MEYVA AMBARLARI |
20 – 30 |
GARAJLAR ( OTO TAMİRHANELERİ ) |
6 – 8 |
TOPLANTI SALONLARI (*) |
4 – 6 |
HASTAHANELER |
4 – 6 |
LABORATUARLAR |
4 – 6 |
LAVABOLAR |
10 – 15 |
YÜZME HAVUZLARI |
20 – 30 |
DOMUZHANELER |
6 – 10 |
KÜMESHANELER |
6 – 10 |
KONUT MAHALLERİ |
1 – 2 |
LOKANTALAR |
6 – 10 |
ZİYAFET SALONLARI |
6 – 10 |
BİLARDO SALONLARI |
6 – 8 |
KAZAN DAİRELERİ |
20 – 30 |
SINIFLAR |
2 – 3 |
KLÜP SALONLARI |
8 – 10 |
DANS SALONLARI (*) |
6 – 8 |
MAKİNA DAİRELERİ |
20 - 30 |
GEMİLERDE DİNLENME SALONLARI |
10 – 20 |
BOYAHANELER |
30 - 60 |
TİYATROLAR (*) |
10 – 15 |
|
|
NOT: |
|
8 rakamına kadar yükselen hava değişim sayıları, normal olarak insanlardan yayılan kirli ürünlerin dışarı atılmasına imkan verir.
Daha büyük hava değişim sayıları ise, ılıman iklime sahip bölgelerde hem ısı miktarını hemde buharların dışarı atılmasını sağlar.
Sıcak iklimli bölgelerde, hava değişim sayılarının en azından iki katına çıkartılması gerekir. |
(*) içinden sigara içilen mahallerde, hava değişim sayıları olarak belirtilen rakamların iki katının alınması uygundur. |
1.ci Rakam
Katı cisimlere karşı
koruma derecesi |
2.ci Rakam: Suya karşı koruma Derecesi |
0 |
1 |
2 |
3 |
4 |
5 |
6 |
7 |
8 |
Korumasız |
Damlayan
suya karşı
korumalı |
15'ye Kadar
Damlayan
suya karşı
korumalı |
60'yekadar
damlayan
suya karşı
korumalı |
Sıçrayan
suya karşı
korumalı |
Su
püskürmesine
karşı
korumalı |
Şidetli
deniz
dalgalarına
karşı
korumalı |
Suya
daldırmanın
etkilerine
karşı
korumalı |
Su altında
bırakılmaya
karşı
korumalı |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Korumasız |
0 |
IP 00 |
IP 01 |
IP 02 |
- |
- |
- |
- |
- |
- |
50mm'den büyük katı
cisimlere karşı korumalı |
1 |
IP 10 |
IP 11 |
IP 12 |
IP 13 |
- |
- |
- |
- |
- |
50mm'den büyük katı
cisimlere karşı korumalı |
2 |
IP 20 |
IP 21 |
IP 22 |
IP 23 |
- |
- |
- |
- |
- |
2,5 mm'den büyük katı
cisimlere karşı korumalı |
3 |
IP 30 |
IP 31 |
IP 32 |
IP 33 |
IP 34 |
- |
- |
- |
- |
1 mm'den büyük katı
cisimlere karşı korumalı |
4 |
IP 40 |
IP 41 |
IP 42 |
IP 43 |
IP 44 |
IP 45 |
IP 46 |
- |
- |
Toza karşı korumalı |
5 |
- |
- |
- |
IP 54 |
IP 55 |
IP 56 |
- |
- |
- |
Toz geçirmez |
6 |
- |
- |
- |
- |
- |
IP 65 |
IP 66 |
IP 67 |
- |
SALYANGOZ FAN YÖN SEÇİM TABLOSU
HAVALANDIRMA NEDİR - NASIL YAPILIR ?
Havalandırma Tesisatı Nasıl Olmalıdır ?
Havalandırma, insanların çalıştığı veya yaşadığı ortamdaki koku yönünden ağırlaşmış havanın tesisat ile dışarı atılması işidir.
HAVALANDIRMA ÇEŞİTLERİ;
a.Lokal Havalandırma :
Büro, ofis, yaşam odası gibi yerlerin havalandırılmasıdır.Bu iş için genellikle tek başına çalışan ve duvar veya cama takılabilen 220V gerilimli elektrik motorlu basit aspiratörler kullanılır.Kanal tesisatı yoktur.
b. Merkezi Havalandırma ;
Bilhassa insanların yoğun bulunduğu ortamların tamamı tek merkezden havalandırılması için yapılan iştir.Bu iş için genellikle Hücreli aspiratör, kanal tesisatı kurulur.
c. Davlumbaz Havalandırması :
Bu bilhassa yanar ocaklar üzerine davlumbaz kurulması ve ocak gazının hava kanalları ile dışarı atılması işidir.Halk arasında havalandırma bilinir.Aslında yanık gazların dışarı atılmasıdır.
HAVALANDIRMA
.
Kapalı işyerleri günde en az bir defa bir saatten aşağı olmamak üzere baştan başa havalandırılacaklardır. Ayrıca işçilerin çalışma saatlerinde işin özelliğine göre, havanın sağlığa zararlı bir hal almaması için sık sık değiştirilmesi gereklidir. Şu kadar ki, iş sırasında yapılan bu havalandırmada işçileri etkileyecek hava akımları önlenecek yahut kış mevsiminde sıcaklık birdenbire çok aşağı hadlere düşürülmeyecektir.
Toz, buğu, duman ve fena koku çıkaran işlerin yapıldığı yerlere, bunları çekecek yeterlikte bacalar ve menfezler yapılacak ve yapılan işin niteliğine göre bu tedbirlerin yetmediği hallerde diğer teknik tedbirler alınacaktır.
Boğucu, zehirli veya tahriş edici gaz ve duman meydana gelen işyerlerinde, işçilerin hayat ve sağlıklarının tehlikeye girmemesi için, havalandırma tesisatı yapılacak ve işçilere ayrıca yapılan işin özelliğine göre maske ve diğer koruyucu araç ve gereçler verilecektir. (İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü Madde:21)
İşyerlerindeki cihaz, alet, tezgâh, makine ve tesislerden çıkan toz, duman, buğu, ısı, gaz ve koku, çalışılan ortama yayılmadan, uygun aspirasyon tesisatı ile çıktığı yerden emilerek dışarı atılacaktır. (İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü Madde:191)
Örnek:1
Çalışan işçi koruyucu maskesini takmış, ayrıca ortama yayılan buhar, gaz vs. emilerek ortamdan dışarı atılıyor. Burada önemli olan zararlı gazların çalışan tarafından teneffüs edilmeden ortam dışarısına atılmasıdır.Bu amaçla spiral boru kullanılmış..
Kimyasallardan Çıkan Buhar ve Kokular...
Kimyasallardan çıkan koku ve buharın ortama yayılmaması için kapaklarınınn sürekli kapalı tutulmaları sağlanacaktır. Tehlikeli Kimyasal Maddelerle Çalışmalar teknolojik gelişmeler de dikkate alınarak uygun yöntemlerle yapılacak, uygun makine ve ekipman sağlanacaktır. Buğu, duman çıkaran işlerin yapıldığı yerlere, bunları çekecek yeterlikte bacalar ve menfezler yapılacak işin niteliğine göre bu tedbirlerin yetmediği hallerde diğer tedbirler alınacaktır. (İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü Madde:21, Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik Madde: 8/b-2)
ASPİRATÖR / FAN NEDİR?
1. Aspiratör (Fan) Tanımı
Sözlük anlamı ile temizleyici demektir. Bulunduğu ortamdaki kullanılmış havanın temizlenmesi amacıyla kullanılan elektrikle çalışan bir alettir. Aspiratörlerin halk arasında bilinen diğer adı da fandır. Aspiratörler (fanlar) özelliklerine göre ikiye ayrılır.
Emiş (dönüş) Fanı : Bu fan, ortamdaki havayı emdiğinden aspiratör olarak adlandırılır.
Üfleme (besleme) Fanı : Bu fan, ortamdaki havanın sirküle edilmesini sağladığından vantilatör olarak adlandırılır.
Fanın hareketli elemanı olan çarkı, hava üzerinde iş yapar ve ona statik ve kinetik enerji kazandırır. Havaya kazandırılan bu statik ve kinetik enerjilerin birbirine oranı, fanın türüne bağlıdır. Emiş (dönüş) fanı kullanımı, küçük sistemlerde isteğe bağlıdır; iç – dış hava karışımı ile çalışılan, sistemlerde ise gereklidir. Sabit egzoz sistemlerinin (örneğin tuvalet aspiratörleri gibi) etkisini karşılamak ve iklimlendirilen mahalde bir artı basınç oluşturmak için emiş fanları, veriş fanlarından biraz daha küçük debi ile çalışırlar. Egzoz fanı, iç – dış hava karışımı ile çalışılan, ancak, emiş fanı kullanılmayan sistemlerde bulunur ve alınan dış hava kadar dönüş havasının egzoz edilmesini sağlar. Bu hava temizleme işlemi; ortamdaki kullanılmış havanın dışarıya atılması şeklinde ya da aspiratörün çıkışına bir karbon filtre konularak havanın temizlenmesi sağlanıp havanın tekrar ortama verilmesi şeklindedir..
İyi bir aspiratörün aşağıdaki özellikleri taşıması gerekir.)
Gürültüsüz çalışmalı.
Dış etkenlere karşı sağlam olmalı .
Temizlemesi kolay olmalı.
Elektrik bağlantıları çok iyi yalıtılmış olmalı.
Montajı ve takılıp sökülmesi kolay olmalı.
Kullanımı basit olmalıdır.
2. Aspiratör (Fan) Kullanımında Dikkat Edilecekler
Dış ortamlara veya doğrudan dış ortama açılan, yağmur alabilecek yerlere monte edilmemelidir.
Aspiratörün bağlanacağı bacanın çapı fan çıkış ağzından küçük olmamalı, baca daha sonra daralmamalıdır. Aksi halde fan verimli çalışmayabilir.
Alevli hiçbir yiyecek aspiratör altında pişirilmemelidir.
Herhangi bir bakım işleminde aspiratörün elektrik şebekesinden ayrılması gerekir.
3. Aspiratör (Fan) Çalışma Prensibi:
Motorların kutup sayıları değiştirilmek suretiyle devir sayıları da değişir. Örneğin; motor 2 kutuplu ise n=60. f / p formülünden Frekans = 50 Hz yerine konulursa n= 3000 devir/dakika olur. Motor 4 kutuplu ise n= 1500 devir / dakika olur. Motor 6 kutuplu ise n= 1000 devir / dakika olur.
Dikkat : Motorun kayması dikkate alınmamıştır.
Hız ayar ünitesi konularak: Bu ünitenin de görevi motora değişik gerilimler vererek değişik hızlar elde etmektir. Bu ünite ile motora uygulanan gerilim değeri düşürülür veya yükseltilir. Motor; düşük gerilim uygulandığında düşük devirde, yüksek gerilim uygulandığında ( motora uygulanabilecek en yüksek gerilim değeri ) yüksek devirde çalışacaktır. Bu şekilde de değişik hızlar elde edilerek aspiratörün emiş gücü kontrol altına alınmış olacaktır.
Faz kilitli döngü tekniği kullanılarak : Bu teknikte hız ayarı frekans ile ayarlanır. Bu yöntem genellikle fırçasız doğru akım motorları için kullanılır.
4. Aspiratör (Fan) Seçiminde Dikkat Edilecek Hususlar
Gelişen teknoloji pek çok konuda olduğu gibi burada da imdada yetişip melanlarda temiz bir soluk almamızı sağlamaktadır. Aspiratörler mutfakta ve diğer ortamlarda oluşan kokuları kısa ve zahmetsizce yok etmektedir.
İyi bir aspiratörden beklenen:
Su buharını ve sıcaklığını etrafa yayılmadan çekmesi,
Kokuları ortadan kaldırması,
Çekiş gücü gereğinden fazla olmaması ve hava akımı yaratmaması,
Dış etkilere bağlı olmaksızın çalışması ve istenilen durumlara göre ayarlanabilir olmasıdır.
5. Aspiratör (Fan) Çeşitleri
Aspiratörler çalışma mekanizması bakımından iki türlüdür bunlar;
Bağlı bulunduğu ortamdaki kullanılmış havayı emerek bir baca vasıtasıyla dışarıya verenler.
Bağlı bulunduğu ortamdaki kullanılmış havayı bir karbon filtre ile temizleyip tekrar ortama verenler .
Günümüzde kirlenen havanın temizlenmesi ya da bulunan ortamdan dışarıya atılması için değişik tip aspiratörler kullanılmaktadır. Bunlar; aksiyel tip aspiratörler, radyal tip aspiratörler, santrifüj tip aspiratörler, sanayi tip aspiratör, salyangoz tip aspiratörler, kapaklı aspiratör, baca aspiratörü, mutfak aspiratörü, banyo aspiratörüdür. Uygulamada kullanılan bazı aspiratörlerin özellikleri ve kullanıldıkları yerler ana başlıklar halinde verilmiştir.
5.1 Monofaze ve trifaze Sanayi Tipi Aspiratör
Bu tip aspiratörler, fabrikalar, emita depoları, boyahaneler, alışveriş merkezleri, imalathaneler vb. gibi büyük hacimli yerlerin havalandırılması için kullanılır.
Özellikleri
Çalışma performansları yüksektir.
Monofaze ve trifaze olmak üzere iki ayrı tiptedir.
Tamamı metal olan çember yapısı ile çok sağlamdır.
Pervanelerin boyutlarına göre en ideal açıdan imal edilmiş ve maksimum debi sağlanmıştır.
Cihazların ön ve arkalarına monte edilmiş özel kafesleri sayesinde yabancı cisimlerin pervanelere zarar vermesi engellenir.
Elektrik bağlantıları üzerlerindeki klemensten rahat ve kolayca yapılır.
5.2 Aksiyel Tip Aspiratörler
Aksiyel tip kapaklı duvar tipi aspiratörler
Aksiyel banyo ve tuvalet (wc) aspiratörleri
Genellikle pencereye monte edilerek kullanılan bu tip aspiratörler; mutfaklarda, banyolarda, ofislerde, lokallerde ve iş yerlerinde yemek kokularının, sigara dumanının, istenmeyen koku ve kirli havanın tahliyesinde; ayrıca kaynak makinelerinin ve elektrik panolarının soğutulmasında kullanılır. Kapakları sayesinde kullanılmadıkları sürece dış hava ile teması kesilir.
Özellikleri
Çalışma performansları yüksektir.
Çalışmadığı zaman gövde kapağı kapatılarak ters hava akımı önlenmiş olur.
Pencere ve duvarlara kolayca monte olur.
Motor gövdeleri alüminyum enjeksiyondan imal edilmiştir. Rotor yataklarında sinter burçlar kullanılmış ve motorun bu sayede sessiz çalışması sağlanmıştır.
Pervaneleri 0. 60 sac alüminyum olup ideal kanat açıları sayesinde sessizce güçlü hava akımı sağlanır.
Gövdesi sac olup elektrostatik toz boyalıdır.
Rotor ve stator paketleri 6109 kalite sacdan imal edilmiştir.
Montaj şekli (sanayi ve aksiyel tip aspiratörler) : Aspiratörlerin montaj yerinin seçimi önemlidir. Aspiratör yanlış yere monte edilirse ortamdaki kirli havayı veya yemek kokularını verimli şekilde dışarıya atamaz. Aspiratörün monte edileceği yer zeminden asgari 230 cm yükseklikte olmalıdır. Ayrıca aspiratörler iyi bir hava dolaşımının sağlanabilmesi için hava girişi olan kapı veya pencerenin karşısına gelecek şekilde olmalıdır.
Hücreli Aspiratörler
Isıtma ve soğutma istemeyen sadece havalandırma ihtiyacı olan mahallerde, ortam havasını temizlemek için, kullanılacak ortam havasının fizyolojik özelliğine göre, düşük veya yüksek emiş ve üfleme kapasitesine sahip, tam sızdırmazlığı sağlanmış, yüksek kalitedeimal edilmiştir. kaset filtreli veya filtresiz olarak kullanılabilmektedir.
Hücreli Aspiratör
AT ve ADH serisi NICOTRA sık veya seyrek kanatlı fanların kullanıldığı hücreli aspiratörler, iç havalandırmada ortamdaki kirli havayı dış ortama atmakta kullanılan fonksiyonel, estetik ve sese ısıya karşı izoleli, kayış kasnak tahrikli olarak galvanizli sactan epoksi boyalı olarak üretilir. 2.000 m³/h den 95.000m³/h’lik hava debisine çıkan aralıklarda üretim yapılabilmektedir. Hücreli fanlar tamamen demontedir. Üretim sırasında yerden tasarruf sağlanır. Fan ve motor vibrasyonu minimum seviyede tutan kauçuk takoz üzerine oturtulur. Fan titreşimini azaltmak için ayrıca branda bağlantısı yapılır.
Kullanım Yerleri: İşyerleri, okullar, fabrikalar, bankalar, çalışma ofisleri, hastaneler, restoranlar, ecza depoları, bakım servisleri, laboratuarlar, imalathaneler ve havalandırmanın olması gerektiği her ortamda rahatlıkla kullanılabilir. İmalat hatalarına karşı 1 (Bir) Yıl garantili olan ürünlerimiz üretim ve montaj titizliği, güler yüzlü hizmetiyle müşterilerimizden her zaman tam not almıştır.
Hücreli Vantilatör
AT ve ADH serisi NICOTRA sık veya seyrek kanatlı fanların kullanıldığı hücreli aspiratörler, dış havalandırmada bulunan pozitif havayı filtre ederek iç ortama aktarmakta kullanılan fonksiyonel, estetik ve sese ısıya karşı izoleli, kayış kasnak tahrikli olarak galvanizli sactan epoksi boyalı olarak üretilir.2.000 m³/h den 95.000m³/h’lik hava debisine çıkan aralıklarda üretim yapılabilmektedir. İsteğe bağlı olarak vantilatörlerde serpantin(eşanjör) kullanılabilmektedir. Amacı dış ortam ısısı 0°C olduğunda iç ortama verdiği hava sıcaklığı 24 – 26°C arasında olmasıdır genellikle kış mevsiminde kullanılabilmektedir. Hücreli fanlar tamamen demontedir. Üretim ve nakliye sırasında kapladığı alandan tasarruf sağlanılmaktadır. Fan ve motor vibrasyonunu minimum seviyeye indirgeyen kauçuk esaslı takoz üzerine oturtulur. Fan titreşimini azaltmak için ayrıca branda bağlantısı yapılır.
Kullanım Yerleri: İşyerleri, okullar, fabrikalar, bankalar, çalışma ofisleri, hastaneler, restoranlar, ecza depoları, bakım servisleri, laboratuarlar, imalathaneler ve havalandırmanın olması gerektiği her ortamda rahatlıkla kullanılabilir. İmalat Hatalarına karşı 1 (Bir) Yıl garantili olan ürünlerimiz üretim ve montaj titizliği, güler yüzlü hizmetiyle müşterilerimizden her zaman tam not almıştır
Fanların doğru seçimi için aşağıda belirtilen genel kriterlere dikkat edilmesi gerekir:
1. Montaj yerine,
2. Hava debisi ve basıncının büyüklüğüne,
3. Hava içerisindeki aşındırıcı ve/veya patlayıcı gazların varlığına,
4. Hava sıcaklığına,
1. Montaj Yerine göre Fan Seçimi: Fanlar, binalarda bağlandıkları yerlere göre aşağıdaki tiplerde sınıflandırılabilir:
1.1. Duvar/Pencere Tipi Fanlar
Bina duvar veya pencerelerine bağlanarak içeriden dışarıya veya dışarıdan içeriye hava hareketi sağlayan fanlardır. Genellikle herhangi bir kanal bağlantısı yoktur.
Banyo, tuvalet gibi küçük hacimli ıslak mekanlardan, spor salonu, depo. fabrika gibi büyük hacimlerin havalandırılmasına kadar geniş bir uygulama alanı vardır. Fan ile karşılıklı olacak şekilde hava giriş noktaları olmasına ve özellikle büyük mekanlarda birden çok fanın belli aralıklarla yerleştirilerek eşit dağılımlı bir havalandırma sağlanmasına dikkat edilmelidir. Bu tip fanlar genellikle aksiyal kanatlı yapıdadır .
Kanal sistemine bağlanabilen duvar tipi fanlar, radyal kanatlı yapıda olabilir.
Fanların çalışmadığı durumda, dış ortamdan bina içerisine toz veya böcek girmemesi için dış cepheye kendiliğinden kapanan tipte panjur takılmalı veya elektrikli otomatik panjurlu fanlar kullanılmalıdır (Şekil 3). Ofis, restoran, kafeterya gibi mekanların doluluk durumuna veya kişisel tercihlere göre fan kapasitesinin hız anahtarıyla değiştirilebilir tipte olması, hava miktarının ve sesin istenen seviyede ayarlanmasını sağlar.
1.2. Kanal Tipi Fanlar
Kanal sisteminde iki kanal parçası arasına aynı hat üzerinde bağlanan fanlardır (Şekil 4). Aksiyal ve radyal kanatlı, yuvarlak veya dikdörtgen kesitli gövdeli ve akustik izoleli tipleri vardır.
Montaj kolaylığı sayesinde, işçilik ve zamandan tasarruf sağlar. 50 m'/h ile 200.000 m'/h geniş bir kapasite aralığında seçim yapılabilir. Yaşam mahallerindeki, emiş ve üfleme noktalarından mümkün olduğunca uzakta yerleştirilerek ses seviyesinin azaltılmasına dikkat edilmelidir. Ses seviyesinin önemli olduğu durumlarda fanların emiş ve atışına susturucu bağlanmalıdır. Fan gövdesinden çevreye yayılan sesin önemli olduğu durumlarda, fanlar akustik izoleli tiplerde seçilmeli veya fanın gövdesi dışarıdan ses izolasyonu sağlayan malzemelerle (cam yünü, kaya yünü vb) sarılmalıdır.
Fanların kanal sistemine olan bağlantıları, flanşlar veya özel kelepçeler vasıtasıyla yapılarak kolayca sökülüp takılabilmesi sağlanmalı ve bu sayede bakımının yapılabilir olması garanti edilmelidir.
Radyal kanatlı, santrifüj yuvarlak gövdeli kanal tipi fanlar (Şekil 5), motorunun özelliklerinden dolayı voltaj değiştiricilerle hızı değiştirilebilir tiptedir ve fanların istenilen kapasitede çalıştırılması mümkündür. Aksiyal kanatlı kanal tipi fanlar genellikle voltaj değişimine izin vermeyen, standart elektrik motorlarına sahip olduğundan, bu fanlarda kapasite ayarı frekans değiştiricilerle mümkün olmaktadır.
Kanal tipi fanlar, asma tavan içerisinde en az yer kaplayacak şekilde boyutlandırıldığından, fan çıkışında türbülans fazla olabilir. Bu durumun yaratacağı ses ve kapasite kaybını azaltmak için fan giriş ve çıkışlarında en az bir eşdeğer çap uzunluğunda düz kanal bağlantısı olmasına dikkat edilmelidir
1.3. Çatı Tipi Fanlar:
Yağmur ve kar yağışından etkilenmeyecek şekilde tasarlanmış ve binaların çatılarına yerleştirilerek havalandırmayı sağlayan fanlardır (Şekil 7). Bina içindeki kanal sisteminin çatı çıkışına bağlanabileceği gibi, depo, fabrika, spor salonu gibi büyük hacimli mekanlarda kanal sistemi olmaksızın doğrudan hava hareketi yaratabilecek şekilde bağlantısı mümkündür.
Montajının kolay olması, ses kaynağının bina dışına taşınmış olması, arıza ve bakım için erişilebilirliğinin rahat olması nedeniyle tercih edilirler. Hava atış yönüne göre; yatay ve dikey atışlı tipleri vardır. Yatay atışlı modellerde hava çatı yüzeyine paralel olarak hareket eder, dikey atışlı modellerde hava fandan çatıya dik olarak çıkar. Çatı fanlarının yakınında, taze hava emişi yapan başka cihazlar varsa veya yakınındaki bir yaşam mahallinin penceresi varsa, havanın yukarıya doğru atıldığı dikey tip çatı fanları tercih edilmelidir. Fanların emiş tarafındaki ses seviyesinin önemli olduğu durumlarda, susturuculu montaj kaideleri kullanılmalıdır.
Fanların çalışmadığı durumlarda, bina içerisine doğru ters hava hareketini engellemek için tek yönlü hava hareketi sağlayan tipte damperler kullanılmalıdır. Mutfak davlumbazlarının atışında ya da yağlı ve tozlu hava tahliyesi olan yerlerde motoru hava akımından tecrit edilmiş, geriye eğik, seyrek kanatlı dikey atışlı çatı lipi fanlar tercih edilmelidir.
2. Hava Debisi ve Basıncına göre Fan Seçimi:
Hava debisi ve sistem basıncının büyüklüğüne göre değişik kanat yapısına sahip fanlar kullanılabilir. Kesin olarak çizilmiş sınırlar olmamakla birlikte, aşağıdaki tiplerde genelleştirmeler yapmak mümkündür:
2.1. Aksiyal Kanatlı Fanlar
Havanın kanatlar üzerinden, mil eksenine paralel olarak yön değiştirmeden hareket ettiği fanlardır. Duvar, kanal ve çatı tipi olarak imal edilebilirler.
Duvar tiplerinde, geniş kanatlı pervane (propeller) tipleri yüksek debiler ve düşük basınçlar için kullanılır. Bu tiplerde hava hareketini düzeltecek bir gövde uzunluğu olmadığından, hava, kanatları yüksek türbülansta terk eder. Bu nedenle düşük verimlilikte fanlardır ve kanal sisteminin olmadığı hacimlerde hava sirkülasyonu sağlamak için kullanılırlar. Yuvarlak kesitli bir gövde içerisine yerleştirilen kanal tipi aksiyal fanlar, aerofoil kesitli kanatlar sayesinde, 250.000300.000 m'/h'e kadar yüksek hava debilerinde ve yaklaşık 800 Pa'a kadar statik basınç ihtiyaçlarını karşılayabilen fanlardır. Gövde içerisine kanatlardan sonra yerleştirilen, türbülansı düzeltici yardımcı kanatlı tiplerde (vane axial) verim daha yüksektir. Kanal tipi aksiyal fanlar, az yer kaplamaları, kanal sistemine aynı hat üzerinden yön değişimine neden olmadan bağlanmaları nedeniyle avantaj sağlarlar.
Ses seviyesinin önemli olduğu durumlarda fanın giriş ve çıkışına susturucu bağlanmalıdır. Fan eğrisinin yüksek basınç bölgesinin sonunda kararsız bir çalışma bölgesi vardır.
Fanın bu bölgede çalıştırılması durumunda aşırı türbülanstan dolayı fan kanatlan ve motor zarar görebilir. Fanların bu bölgeye girip girmeyeceği üretici kataloglarından kontrol edilmeli ve bu bölgeye girmeden seçim yapılmasına dikkat edilmelidir.
1.2. Radyal Kanatlı Fanlar:
Kanatların fan çarkı dönme yönüyle olan konumuna göre genel olarak aşağıdaki tiplerde sınıflandırılırlar:
2.2.1 Eğrisel Geriye Eğik Profil Kanatlı Fanlar
Verimi %90'a kadar çıkabilen radyal kanatlı fanlardır. Fan çarkı üzerinde genellikle 816 adet aerofoil (uçak kanadı kesitinde) kesitli kanat vardır. Çift cidarh, aerofoil kanat, üzerindeki alçak ve yüksek basınç alanları sayesinde, havanın hareketine yardımcı olur ve verimi arttırıcı etki yaratır (Şekil 11). Aerofoil kesitli kanatlar kaynaklı veya döküm olarak imal edilebilirler. Küçük verim değişimlerinin bile önemli olduğu büyük motor gücüne sahip endüstriyel fanlarda kullanılabilirler. Geriye eğik seyrek kanat yerleşimi sayesinde çark hızı arttırılarak 7.500 Pa'a kadar yüksek basınçlara ulaşmak mümkündür. Bu tür fanların çalışmasında herhangi bir kararsız bölge yoktur ve bu nedenle sistem ihtiyacının değişken olduğu uygulamalarda güvenle kullanılabilir. Aerofoil kesitli kanatlarra imalatı göreceli olarak zor olduğuna dan bu tür fanların ilk yatırım maliyeti yüksektir.
2.2.2. Eğrisel Geriye Eğik ve Düz Eğik Kanatlı Fanlar:
Aerofoil kesitli çift cidarh profildeı oluşan, eğrisel geriye eğik kanatlara tek cidarh olarak imal edilenleridir 816 adet kanattan oluşur. Fan verim %85'e kadar çıkabilir. İmalatı dahi kolay ve düşük maliyetlidir.
Kanat ucundaki hava hızı düşük olduğundan, fan yüksek devirlerde çalışmaya uygundur. Kanatlar arasındaki mesafenin nispeten fazla olması türbülansı ve ses seviyesini azaltır. Fan eğrisinin her noktasında güveni bir şekilde kullanılabilir. Fan çarkı mn etrafında salyangoz gövde olmadan da kullanıma uygundur.Yüksek debi ve basınç istenen, tozlu, yağlı ve normal hava transferlerinde, endüstride ve bina tesisatlarında geniş kul lanım alanı vardır.
2.2.3. Düz Radyal Kanatlı Fanlar:
Kanatlar çark eksenine 90° açıyli düz olarak yerleştirilmiştir. Düz ve basit kanat yapısı imalatı kolaylaştırır, yerinde tamirata imkan verir ve yüksek basınçlara çıkmak için uygundur. Geriye eğik kanatlı fanlardan düşük, öne eğik kanatlı fanlardan yüksek verime sahiptir. Hava içerisinde taşlama tozları, talaş gibi tanecikli katı maddelerin taşınmasının istendiği durumlarda kullanılır.
2.2.4. Öne Eğik Kanatlı Fanlar:
Fan çarkı üzerinde, dönüş yönüne göre, öne eğik olarak ve kanatlar arasında az mesafe bırakılarak sık yerleştirilmiş kanatlardan oluşan fanlardır.
Kanat ucundaki hızın yüksek olması nedeniyle, fan devrinin I400d/d'yı geçmesi tercih edilmez. Yüksek kanat ucu hızı nedeniyle, dinamik (hız) basıncı yüksek olabilir. Bu durumun değiştirilmesi ve türbülansın azaltılması için, öne eğik kanatlı fanlar mutlaka salyangoz gövde içerisinde çalıştırılmalıdır. Aynı ölçü ve hızdaki geriye eğik kanatlı fanlara göre daha yüksek debi ve basınç sağlamasına rağmen daha düşük verimli fanlardır. Az yer kaplaması istenen cihazlarda, çark çapının küçük olması nedeniyle tercih edilir. Radyal kanatlı fanlar arasında, en düşük verimli fanlar olduğundan, motor gücünün çok yüksek çıkmadığı uygulamalarda tercih edilmelidir. İmalatının kolaylığı nedeniyle düşük maliyetli ve az yer kaplayan fanlardır. Fan eğrisi üzerinde, basıncın azalması ile birlikte çekilen gücün arttığı uygun olmayan çalışma bölgesi olabilir. Bu durum mutlaka kontrol edilmelidir, aksi taktirde elektrik motorunun zarar görmesi söz konusu olabilir. Küçük ve bütünleşik cihazlarda (Fancoil, Hücreli Fan vb) kullanımı yaygındır. Sık kanatlı olması nedeniyle, temizlik ve bakımının kısa sürelerle tekrarlanması gerektiğinden yağlı ve tozlu havanın bulunduğu ortamlarda tercih edilmemelidir.
3. Aşındırıcı ve/veya Patlayıcı Gazların Varlığına göre Fan Seçimi : Kimyasal tesisler, laboratuarlar gibi yerlerden transfer edilen hava içerisinde fan kanatlarını ve gövdesini aşındırıcı nitelikte asidik gazlar olması durumunda, gövdesi ve kanatları PVC, Polietilen. Polipropilen gibi plastik malzemelerden imal edilmiş fanlar kullanılmalıdır (Şekil 13). Bu tür plastik fanlar santrifüj radyal, aksiyal, kanal tipi, çatı tipi olarak imal edilebilirler. Aşındırıcı gazın cinsine göre kullanılacak plastik türü üretici tarafından belirlenir. Hava içerisindeki gazın kolayca tutuşup patlama tehlikesi varsa bu durumda patlamaya karşı korumalı (Exproof, Explosion Proof) tipte fanlar kullanılmalıdır. Patlamaya karşı korumalı fanlar, gaz grubuna, tutuşma sıcaklığına, cihazın gaza karşı izolasyon sınıfına ve cihazın olduğu ortamdaki patlayıcı gazın bulunma olasılığına göre tespit edilmiş standartlara göre gruplandırılırlar. Patlamaya karşı koruma ile ilgili standartlar, Avrupa Birliği'nde ATEX Standartları olarak düzenlenmiştir. ATEX Standartları oluşturulmadan önce fanların elektrik motorlarının ilgili sınıfına göre sertifikalandırılmış olması yeterliyken, ATEX sonrası ürünün tamamı için ve ilgili ürün modelinin adı belirtilerek sertifikalandırılması gerekmektedir.
4. Havanın Sıcaklığına göre Fan Seçimi:
Fanlarda standart olarak kullanılan motorların çalışma sıcaklığı genellikle 6070 °C civarındadır ve bu sıcaklık fanların normal hava şartlarında kullanımı için yeterlidir. Ancak, endüstriyel tesislerde yüksek sıcaklıklarda hava kullanımında, kurutma yapılan cihazlarda, yüksek sıcaklıktaki kömür ızgaralarının davlumbaz fanlarında 100SC ile 400yC arasındaki sıcaklıklara dayanıklı fanlara ihtiyaç duyulabilir (Şekil 14). Sıcaklığın yüksekliğine göre imalatçılar fanların gövde, kanat, yataklar ve kayış kasnak tertibatlarında özel önlemler alır ve gerekirse taze hava verilerek aşırı ısınan noktaların soğutulması sağlanır.
Sürekli olarak yüksek sıcaklıkta çalışacak sistemlerin basınç kayıpları o sıcaklıktaki havanın yoğunluğu dikkate alınarak hesaplanmalıdır. Sistem basınç kaybı, standart hava sıcaklığına göre hesaplanmış ise, hava yoğunluğundaki azalmayla doğru orantılı olarak sistem basıncı düzeltildikten sonra fan seçimi yapılmalıdır. Eğer fanlar yangın duman tahliye fanlarında olduğu gibi belirli bir süre için (6090120 dakika gibi) belirli sıcaklıkta (150200250300400 °C gibi) çahşacaksa, fanlar bu duruma göre seçilmeli ve sertifikalandırılmaîıdır.
Radyal (Santrifüj) Fanlar: Tüm fanların giriş ve çıkışları, akışa direnç gösteren sistem elemanlarından veya kanalsız durumda diğer cisimlerden, olabildiğince uzak olmalıdır.Radyal fanlarda, fan çıkışındaki esnek bağlantıdan sonra salyangoz çıkışı yüksekliğinin en az 3 katı uzunlukta düz kanal olması, yeterince iyi sonuç verir.Bu mesafeden sonraki 90° dirseklerde yönlendirici kanatlar olmalı, dairesel dirseklerde ise, iç yarıçap en az 150 mm olmalıdır.Fan ile her bir tarafındaki duvarlar arasında, fan çarkı çapının 1.5 katı kadar açıklık olmalıdır.
Eksenel (Aksiyal) Fanlar: Diğer tüm fanlara göre daha az gümbürtülü (düşük frekanslı gürültü) oluştururlar.Ancak iyi kontrol edilmezlerse, yüksek frekanslı gürültü üretirler.Bu nedenle, çoğunlukla, yüksek frekanslı gürültülerin, sönümleyici bileşenlerle giderilebildiği durumlarda kullanılır.Kanallı türden olanların giriş tarafındaki geçiş (redüksiyon) parçaları, az eğimli (en çok 1/7) ve simetrik; dirsek varsa, 90° yönlendirici kanatlı; esnek bağlantılar sıkı ve merkezlemeyi bozmayacak türden olmalıdır.Kanalsız türlerde de, fan girişine ve çıkışına yakın engeller olmamalı ve fan, kanal çıkışından en az 2 kanal çapı kadar içeride olmalıdır.Tüm eksenel fanların motorları, havanın fandan çıkış tarafında bulunmalıdır.
Pervaneli Fanlar: Bu tip fanlarda oluşan sesi, performansı etkilemeden önlemek zordur.En verimli yöntem olan susturucu ve akustik izolasyonlu kanal labirentleri kullanımı birle aşırı statik basınç düşümüne yol açıp fanın boğulmasına ve durmasına sebep olabilir.Bütün bunlara rağmen yer sorunları ve ekonomik limitler pervaneli fan kullanımını gerektiriyorsa, içlerinden en sessiz olanı seçilmelidir.Ortalama bir ses kontrolü için pervaneli fan akustik kaplamalı davlumbaz içerisine yerleştirilir.Bazı pervaneli fanlarda içten titreşim izolasyonu yapılır.Bu tip fanların sese duyarlı yerlerde yetersiz kalmaları durumunda, ek izolasyon yapılır.
Çatı Fanları: Bu tip fanların ses kontrolü için kullanılan susturucular sebebiyle oluşan basınç kayıplarının sorun yaratmaması için, yüksek statik basınçlı seçilmesinde yarar vardır.Sese duyarlı alanlar üstüne yerleştirilecek olan aspiratörler titreşim yalıtımlı çatı bordürleri üzerine monte edilmelidir.
Tavan Aspiratörler: Bu tip küçük aspiratörler genelde toplantı salonundan sigara dumanını dışarı atmak için kullanılır.Uygun monte edilmezlerse, bu gibi sese duyarlı alanlar için yüksek sayılabilecek bir ses seviyesine sahiptirler.
ATEX EX-PROOF SINIFLAR ve TEKNİK TABLOLAR
Zone 0
İçinde gaz, buhar veya buğu hâlinde yanıcı maddelerin havayla karışımından meydana gelen patlayıcı gaz ortamının devamlı veya çok uzun süreli veya sıklıkla bulunduğu bölge. (Patlayıcı madde kaplarının içi ve patlayıcı işleyen aparatların iç kısımları gibi yerler bu gruba girer.)
Zone 1
İçinde gaz, buhar veya buğu hâlinde yanıcı maddelerin havayla karışımından meydana gelen patlayıcı gaz ortamının normal çalışmada ara sıra bulunduğu bölge. (Zon 0’ ın yakın çevresi, patlayıcı madde pompa istasyonları, vana ve klape yakınları gibi yerler bu gruba girer.)
Zone 2
İçinde gaz, buhar veya buğu hâlinde yanıcı maddelerin havayla karışımından meydana gelen patlayıcı gaz ortamının normal çalışmada ara sıra bulunması ihtimalinin zayıf olduğu, eğer bulunursa sadece çok kısa süreyle devam ettiği bölge. (Yalnızca kaynaklı boru bağlantıları bulunan tesis veya tesisin kısımları, doğal gaz ve petrol boru hatları bu gruba girer.)
Zone 20
Patlayıcı toz ortam devamlı veya çok uzun süreli veya sıklıkla bulunduğu bölge.
Zone 21 Patlayıcı toz ortam normal çalışmada ara sıra bulunduğu bölge.
Zone 22 Patlayıcı toz ortam normal çalışmada ara sıra bulunması ihtimalinin zayıf olduğu, eğer bulunursa sadece çok kısa süreyle devam ettiği bölge.
KATEGORİ 1: Zone 0 Tip: ia,s
KATEGORİ 2: Zone 1 Tip:d,e,ib,o,p,q,m
KATEGORİ 3: Zone 2 Tip :n
ATEX muayenesi işareti.
Bu işaret Avrupa tehlikeli alanlarında kullanılan bütün cihazların üzerinde bulunmalıdır.
II 2 G : Alan sınıflandırması.
"II", madenler harici bütün alanlar için onaylı bir cihaza işaret eder.
"2" rakamı cihazın kategorisini göstermekte olup bu örnekte cihaz içinde en tehlikeli alanlar için geçerli nominal değere sahiptir.
“G” harfi ise atmosfere işaret etmekte olup bu örnekte gaz, buhar ve buğudur.
EEx : Avrupa mevzuatlarına göre patlama koruması
İa : Patlamaya karşı koruma türü olup bu örnekte bir cihaz veya konnektördeki enerji güvenli bir değere indirilmiştir.
IIC : Gaz Grubu. "IIC" ibaresi en tehlikeli gaz grubu ile uyumluluğu göstermektedir.
T4 : Sıcaklık sınıfı kullanıcıya, hata koşullarında atmosfer ile temas eden bir yüzeyde bulunabilecek en yüksek sıcaklığı verir.
T4’ün nominal değeri 135°C’dir.
EXPROOF FAN
HVAC sektöründe ihtiyaç duyulan fanlar, vantilatörler, aspiratörler, özel uygulama fanları, akrobat kollar, sessiz fan grupları, toz ve duman emiciler, sanayi tipi salyangoz ve aksiyal fanlar, patlama korumalı, atex sertifikalı ex-proof fanlar, kümes, barınak ve ahır tipi tavukçu fanları, halı kurutma fanları, esnek havalandırma boruları, yardımcı ürün grupları ve aksesuarları için en geniş ürün yelpazezi ile sadece, exproof fan fiyatı
Ex-proof Fan Nedir ?
Potansiyel patlayıcı ortamlarda* kullanılmak üzere tasarlanan, üretilen fan sistemlerdir. Potansiyel Patlayıcı Ortam: Yanıcı toz, gaz ve buharın hava içerisinde patlama limitlerinde bulunduğu veya bulunma olasılığının olduğu bölgelere patlayıcı ortam denilmektedir
Atex Nedir?; Muhtemel patlayıcı ortamlarda çalışan teçhizat ve sistemlerle ilgili olup 94/9/At direktifi şekilinde geçmektedir.
Atex Atmospher ve exposible kelimesinin kısaltılmış halidir.Temmuz 2003 itibariyle, AB kuruluşları patlayıcı atmosfere sahip alanlarda patlama riskine karşı çalışanları korumak için direktifler oluşturmuşlardır.
İki ATEX direktifi (üreticiler için bir ve ekipman kullanıcı için bir adet) vardır:
ATEX 95 ekipman direktifi 94/9/EC, Ekipman ve potansiyel olarak patlayıcı ortamlarda kullanılmak üzere tasarlanmış koruyucu sistemler ile ilgilidir.
ATEX 137 işyeri direktifi 99/92/EC, patlayıcı ortamlarda risk altında potansiyel işçilerin sağlık ve güvenlik korumalarını artırmak için minimum gereksinimler ile ilgilidir.
Exproof Nedir?
Exproof , Explosion Proof kelimesinin kısaltması olup anlamı; Patlamaya Karşı Korunmuş olmaktadır. Teknik dilde ise; patlayıcı ve tehlikeli ortamlarda Atex kullanılan elektrikli ürünler’dir (Exproof Electrical Equipment).
Alevlenebilir kimyasallar ve petrol ürünlerinin (örneğin metan, alkol, asetilen, doğalgaz...) üretim, işletme, ulaştırma ve depolanmasında ortaya çıkabilecek gaz ve buhar kaçaklarının, atmosferin oksijeniyle birleşmesiyle, patlayıcı bir konsantrasyonu oluşturması kaçınılmazdır. Böylesi bir durumda elektrik enerjisinden doğabilecek, elektrik arkı, statik elektrik ya da aşırı yüzey sıcaklığı, mal ve can güvenliğini tehlikeye sokacak bir patlamaya yol açabilmektedir. Söz konusu tehlikeli ortamlarda kullanılan elektrik ekipmanlarının yapımı ve kullanımı normal sahalardaki uygulamalardan büyük farklılıklar göstermektedir. Bu tür malzemeler, konu ile ilgilenen meslek çevrelerince Ex-Proof (Alev sızdırmaz) elektrik malzemeleri olarak isimlendirilir.
Alevlenebilir kimyasallar ve petrol ürünlerinin (örneğin metan, alkol, asetilen, doğalgaz...) üretim, işletme, ulaştırma ve depolanmasında ortaya çıkabilecek gaz ve buhar kaçaklarının, atmosferin oksijeniyle birleşmesiyle, patlayıcı bir konsantrasyonu oluşturması kaçınılmazdır. Böylesi bir durumda elektrik enerjisinden doğabilecek, elektrik arkı, statik elektrik ya da aşırı yüzey sıcaklığı, mal ve can güvenliğini tehlikeye sokacak bir patlamaya yol açabilmektedir. Söz konusu tehlikeli ortamlarda kullanılan elektrik ekipmanlarının yapımı ve kullanımı normal sahalardaki uygulamalardan büyük farklılıklar göstermektedir. Bu tür malzemeler, konu ile ilgilenen meslek çevrelerince Ex-Proof (Alev sızdırmaz) elektrik malzemeleri olarak isimlendirilir.
PATLAMA GRUBU I : METAN
PATLAMA GRUBU II A : Propan, bütan, aseton, kereson, hexan, trimat, hylamin, vs..
PATLAMA GRUBU II B : Etilen, karbon monoksit, hidrojen sülfit, etil-, -metil, -eter, vs..
PATLAMA GRUBU II C : Hidrojen, Asetilen ve karbon di sülfit NEC patlayıcı maddelere göre de sınıf ayrımı yapmaktadır. Bunlara CLASS adı veriler.
CLASS I : Patlayabilir gaz ve buharlar.
CLASS II : Patlayabilir tozlar; kömür tozu un ve şeker tozu gibi.
CLASS III : Uçucu tozlar. Normalde tozdan daha iri maddeler. Pamuk tozu, hızar tozu, tekstil liftleri gibi. Bu maddeler patlayıcı değil daha ziyade yanıcı ve yangın tehlikesi içeren maddelerdir. NEC ayrıca aşağıdaki patlayıcı madde gruplarını da tarif etmiştir.
GROUP A : Bu gruba asetilen gazı dahil edilmiştir. Bu gazın hidrojen gazından daha üst gruba alınmasının nedeni “bakır asetilenin” sürtünme ile kolayca ateş almasıdır.
GROUP B : Bu grupta hidrojen gazı vardır.
GROUP C : Alkoller ve eterler
GROUP D : Metan, propan, oktan, dekan vs…
GROUP E,F,G : Toz gruplarıdır.
Aynı patlama özelliğine sahip maddeler aynı gruba alınırlar. Patlama için gerekli olan enerji miktarları ölçülerek grubu tespit edilir. Artık günümüzde bu ölçümler yapılmış bilinen gazlar gruplara ayrılmıştır. Molekül yapıları veya ağırlıkları aynı olan gazlar aynı grupta olabilir. Genelde aynı isimdeki gazlar aynı patlama grubundadır.
GROUP E : Metal tozları. İletken olan ve iletkenliği 100 Ω/cm olan tozlar.
GROUP F : Kömür tozu gibi karbon içeren tozlardır.
GROUP G : Direnci yüksek olan plastik tozları ve benzerleri.
NEC 1984 F grubunu iptal etmiş iletken ve yalıtkan adı altında E ve G gruplarını tanımlamıştır. Çünkü iletken olan grafit tozu aynı zamanda karbondan ibarettir.
EXPROOF PATLAYICI ORTAMLARDA KULLANILAN ELEKTRİK AYGITLARI ve PATLAYICI
ORTAMLAR HAKKINDA GENEL BİLGİ
Petrol, petrol ürünleri, kimya, doğal gaz, kömür madenleri gibi bir çok sanayi kollarında normal çalışma icabı veya arıza ve bakım gibi hallerde (Sızan gazlar veya petrol buharı gibi nedenlerle) patlayıcı ortam ile karşı karşıya kalınmaktadır. Elektrikli aletlerin statik ısınmaları ve çalışmaları icabı çıkardıkları ark ortamı, dolayısı ile sanayi tesisini tehlikeye düşürmektedir. Söz konusu bu gibi patlayıcı ortamlarda kullanılan elektrik aletlerinin yapımı ve kullanımı farklıdır. Bu kitabımızda Elektrik Mühendisi meslektaşlarımıza bu konuda genel bir bilgi verilmeye çalışılmakta ve bu gibi sanayi kollarında çalışan arkadaşlarımıza yardımcı olunacağı umulmaktadır.
Türkiye’de “patlayıcı ortam” ve bu gibi ortamlarda kullanılan elektrik aletleri hakkında İngilizce tabiri olan EXPROOF kelimesi yerleşmiştir ve konu ile ilgilenen meslek çevrelerinde exproof kelimesi ile bilinmektedir. Bu konuda Türkçe yazılmış kaynak yok denecek kadar azdır. Kitabımız konu ile ilgili en son teknik ve hukuki (yasa ve yönetmelik gibi) gelişmeleri içermekte olup, okuyanlara exproof (patlayıcı ortam) hakkında kapsamlı ve doğru bilgi verecektir. Exproof ile ilgilenen meslektaşlarımız kısıtlı bilgileri dolayısı ile bir çok konuyu yanlış bilmekte ve çoğu kez hatalı davrandıklarının farkında olmamaktadırlar. Amerikan ve Avrupa uygulamaları bir birine çok sık karıştırıldığından kitabımız her iki uygulamanın temel görüş ve uygulama ayrılıkları izaha çalışılmıştır. Konu ile ilgili özel bilgi edinmek isteyenler aşağıdaki e-mail adresime de yazabilirler. Patlayıcı, parlayıcı ve yanıcı nitelikteki gaz, toz veya buharın hava ile karışarak patlayıcı kıvama geldikleri yerlere patlayıcı ortam denir. Patlayıcı ortamın kısa tarifi budur.
Patlayıcı ortam oluşması ve tehlike yaratabilmesi için üç unsurun bir araya gelmesi gerekir.
A. Patlayıcı madde; Patlayıcı, parlayıcı ve yanıcı gaz, buhar veya toz
B: Hava (Oksijen)
C: Enerji, patlamayı ateşleyecek bir kıvılcım veya güç kaynağı
kemal.sari@emo.org.tr
a) GAZLAR
Yaygın olarak bilinen patlayıcı gazların en başında, doğal gaz, evlerde kullanılan tüp gaz (LPG) ve kaynak işlerinde kullanılan hidrojen ve asetilen gazları gelir. Önemli patlayıcı gazlar ve özellikleri aşağıdaki tablolarda görülmektedir. Bu gazlar hava ile karıştıklarında patlayıcı hale gelirler ve herhangi bir tetikleme ile (kıvılcım) patlayabilirler. Patlama hava ile karışım oranına bağlıdır. Karışımın bir alt ve bir de üst patlama sınırı vardır. Gazlarla ilgilenenler, alt patlama sınırının İngilizce kısaltması olan LEL ölçümünden bahsederler (LEL= lower explosive limit). Tüm dünyada LEL tabiri kullanıldığı için yazımızda da aynı simge kullanılmaktadır. LEL değeri, alınacak tedbirler için çok önemli bir veridir ve gazların tehlike derecesini (patlama kabiliyeti) belirler. Aynı şekilde gazların üst patlama sınırı UEL olarak adlandırılır. (UEL= upper explosive limit) Patlayıcı maddelerin önemli bir bölümünü karbon-hidratlar oluşturur. Karbon hidratların
fiziksel özelliği karbon ve hidrojen sayısına göre değişir. Alkan adı verilen bu grubun ilk 4 karbonlu elemanı gaz, 11-18 karbonlular akar yakıt (sıvı), 19-40 karbonlular makine yağı ve daha uzun karbon zincirliler zift ve mumları oluşturur
b) SIVILAR
Bilinen, “yanıcı parlayıcı ve patlayıcı” sıvıların başında petrol ürünleri gelir (benzin, benzol, mazot, tiner gibi). Yanıcı sıvılar buharlaşarak hava ile karışıp patlayıcı ortam oluştururlar. Sıvıların buharlaşması ortam sıcaklığına bağlıdır. Patlayabilecek kıvamda (oranda) sıvı buharı oluşturan en düşük sıcaklığa PARLAMA NOKTASI (FLASH POINT) denilir. Bu değer, gazlardaki LEL gibi, alınacak tedbirler için önemli bir veridir ve sıvıların tehlike derecesini belirler. Sıvılar patlama noktalarına göre tehlike sınıflarına ayrılmaktadır. Bu sınıflandırmalar Amerikan NFPA 30 standardına göre yapılmaktadır ve Dünyaya Amerikan uygulaması hakimdir. TS 12820’de yapılan sınıflandırma da NFPA 30 dan alınmıştır.
c) KATI MADDELER, TOZLAR
Tozların havanın oksijeni ile karışımı ya “toz bulutu” halinde veya ince tabaka şeklinde mümkündür. Tozlar genellikle ince bir film şeklinde tesis üzerine yapışık şekilde dururlar. Tesisin ısınmasından veya dışarıdan gelen her hangi bir ısı kaynağı ile yanıcı tozun çok küçük bir bölümü akkor hale gelerek patlamaya neden olabilir. Patlayan bu çok küçük
porsiyon diğer tozları havaya üfleyerek “patlayıcı bir toz bulutu” oluşmasını sağlar. Bu bulut daha da şiddetli patlar ve patlayan bulut yeni toz bulutları oluşmasına yardımcı olacağı için toz patlaması zincirleme bir reaksiyona ve diğer bir deyim ile “yürüyen bir patlama” felaketine dönüşebilir. Toz patlamaları gaz patlamalarından çok daha tehlikeli ve tahrip edicidirler.
Katı maddelerin, lif, yonga, kırpıntı veya toz şeklinde olanları tehlike arz etmekte ve patlayıcı ortam oluşturmaktadır. Çekirdek büyüklüğü yaklaşık 500 _m altında olan ve havada belli bir süre süzülen katı maddeler toz olarak kabul edilmektedir. Patlayıcı tozlar başlı başına ayrı bir konudur kitabımızda bu konunun detaylarına girilmeyecektir.
Tozların tehlike derecesini belirleyen önemli verileri:
- Çekirdek iriliği (M)
- Minimum patlama enerjisi (MEE)
- Azami patlama basıncı (EP) ve
- Patlama şiddeti Kst , hava toz karışımının kapalı bir kapta ürettiği azami basınç değişimidir. Diğer bir tabir ile basıncın zamana göre azami yükselme değeridir. Tozlar için en önemli “tehlike ve tahribat belirleyici değer Kst’ dir.
ATEŞLEME KAYNAKLARI:
“Patlayıcı, parlayıcı ve yanıcı gaz, toz ve buharın” havanın oksijeni ile karıştıklarında patlayabilmeleri için bir enerji kaynağına ihtiyaç vardır. Bu enerji kaynağı genellikle elektrikli aletlerin ark çıkaran kontakları ve ısınan yüzeyleri olmakla birlikte, enerji birikimi ve biriken enerjinin boşalmasına neden olan tüm kaynaklar tehlikeli ortamı patlatabilirler. Örneğin sürtünme dolayısı ile meydana gelen statik elektrik ve yine sürtünerek kıvılcım çıkaran metal parçalar kolaylıkla tehlike kaynağı olabilir. Tehlikeli ortamı ateşleyen başlıca olay ve enerji kaynakları şunlardır: (ignition source)
- Elektrik ark ve kıvılcımı:
Şalterler açılıp kapandıklarında Elektrostatik olarak yüklü elemanlar deşarj olduklarında Kablolar ezilip koptuklarında veya kısa devre olduklarında Herhangi bir kısa devre anında meydana gelen dengeleme akımı gibi olaylarda çıkan ark ve kıvılcım ortamı tehlikeye düşürebilir. Elektrikli aletlerin tamamı ya ark çıkardıklarından veya ısı ürettiklerinde her zaman patlayıcı ortamı tehlikeye düşürebilirler. Bu nedenle, patlayıcı ortamlarda kullanılan elektrikli aletlerde azami itina gösterilip gerekli tedbirler alınmalıdır. Kitabımızın devamında ,konu enine boyuna incelenecektir.
- sıcak yüzeyler: (statik ısı ile patlama). Elektrik aletleri ısınmaları dışında mekanik aletlerin çalışmaları dolayısı ile çıkardıkları ısılar da tehlikeli olabilir. Örneğin sıkışan yatak ve rulmanların aşırı ısınmaları gibi. Bu nedenle patlayıcı ortamda çalışan (yalnızca elektrikli değil) tüm ekipmanlara dikkat etmek gerekir.
- mekanik sürtünme ile çıkan kıvılcım: Hiç kimse patlayıcı gaz bulunan bir ortamda taşlama tezgahı çalıştırmaz. Taşın çıkardığı kıvılcım, patlayıcı ortamı tehlikeye düşürebilir. Sürekli kıvılcım çıkaran bir kaynağı patlayıcı ortamdan elimine etmek kolaydır. Buna karşılık, patlayıcı ortamda bulunan bir çelik konstruksiyonda görülmeyen sürtünmeler (rüzgardan çarpışma gibi) meydana gelebilir. Gaz kaçağı olan bir vananın üzerindeki köşebentlerin rüzgardan birbirlerine çarpması beklenmedik kazalara neden olabilir. Kömür madenlerinde, gazın patlayıcı orana gelmemesine çok dikkat edilir. Havalandırma ile gaz dışarı atılmalıdır. Aksi takdirde patlayıcı kıvamdaki gaz her halükarda patlar.
Elektrik aletlerinin çalışıp çalışmaması önemli değildir. Kazmanın, çekicin, ayakkabı demirinin ucundan çıkan kıvılcımla patlar. Elbisedeki naylon parçaların sürtünmesinden doğan statik elektrikle patlar.
- her nevi statik elektriklenme: Çok tehlike yaratan bir kaynaktır. Akla gelmedik ve düşünmedik yerlerde sorun teşkil eder. Bilhassa kurulu tesislerde bakım dolayısı ile yenileme ve tadilat yaparken bolca yaşanan bir olaydır. Bu nedenle patlayıcı ortamda çalışan bazı tesisler için, sürtünme ile elektriklenmeyen malzeme temin edilir. Örneğin anti statik havalandırma vantüpleri, anti statik firen balataları, anti statik konveyör kayışları gibi. Statik elektriklenme, patlayıcı gaz altında çalışan bir tesiste, mühendisleri uğraştıran bir patlama (tehlike) kaynağıdır. Akar yakıt ve yanıcı tozların doldurma ve boşaltma olaylarında da karşımıza çıkan patlama kaynağı yine statik elektriklenmedir. Yukarıdakiler kadar önemli ve sıkça rastlanmamakla birlikte aşağıda sayacağımız olaylar da patlama kaynağı teşkil ederler.
esnasında etrafa fırlayan akkor haldeki parçacıklar patlayıcı ortamı ateşleyebilir. Bu tip partiküller bilhassa yanıcı tozlar için tehlike arz etmektedirler.
- adiyabatik basınç, şok dalgası: Tüp şeklinde olup, düşük basınçta çalışan aletler patlama kaynağı teşkil edebilirler. Örneğin floresan tüpleri, kırıldıklarında tehlikeli olabilmektedirler. Yalnız bu olay tüpün kırılış şekline bağlıdır. Adiyabatik basınç sıkışması olabilmesi için tüpün ortadan değil ucundan kırılmış olması gerekir.
- yıldırım düşmesi ve elektrikli hava şartları: Yıldırım çok yüksek enerji içerdiğinden düştüğü yerde yalnızca patlayıcı ortamı ateşleme ile kalmaz, tesiste mekanik tahribata ve yangına neden olur. Elektrikli hava şartları, yani elektrik yüklü bulutlar metal kaplı depolarda (influenz olayı) elektrostatik yüklenmelere neden olur. Örneğin üstü çinko kaplı bir saman deposu veya hububat silosu bu nedenle yanabilir. İyi bir topraklama yapılarak metal yüzeylerin yer yüzü
ile aynı potansiyelde olması sağlanır.
- parazit akım, katodik koruma: Elektrikli raylar ve diğer “topraklı elektrik besleme akımı” taşıyan benzeri tesislerde, örneğin katodik koruma uygulanan ekipmanlarda parazit akımları oluşur. Bu akımlar topraklama noktaları arası gerilim farkı yaratabilir ve bu gerilim farkı da ark çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle patlayıcı madde taşıyan borularda paslanmaya karşı katodik koruma uygulanırken, EŞ POTENSİYEL topraklamaya dikkat edilir, ki topraklama noktaları arası gerilim farkı oluşmasın. Örneğin conta ile izole edilmek zorunda kalınan boru kısımlarının, cıvata ile metalik bağlantısı olmasına rağmen, bakır bir levha ile ilaveten bir birlerine irtibatlanmaları gibi.
- ultrasonik ses dalgaları: 20 kHz ve üzeri mekanik dalgalar enerji birikimine ve dolayısı ile ısınmaya neden alabildiklerinden, patlayıcı ortamı tehlikeye düşürebilirler. Bu nedenle patlayıcı ortamda çalışması icap eden ultrasonik cihazlar da, elektrikli aksamların yanı sıra , üretilen ses dalgasına da dikkat edilmelidir.
- radyo dalgaları: dalga buyu 10km ile 1m arası olan radyo dalgaları bazı hallerde ısınmalara neden olabilmekte ve dolayısı ile patlayıcı ortamı tehlikeye düşürebilmektedirler.
- mikro dalgalar: Dalga boyu 1m ile 1mm arası olan elektro manyetik dalgalar ısınmalara neden olabilmektedirler.
- Kızıl ötesi ışık (IR): Dalga boyu 1 mm ile 770nm arası olan elektro manyetik dalgalar. Kızıl ötesi ışınla çalışan ölçü aletleri, bil hassa odaklama yaptıklarında, yüzeylerin ısınmasına neden olabilirler.
- Görünür ışık: Dalga boyu 770nm ile 390nm arası olan elektro manyetik dalgalar.
- ultra viole ışınları:Dalga boyu 390 ile 10 nm arası elektro manyetik dalgalar.
- röntgen ve gama ışınları: Dalga boyu 10nm’nin altında olan elektro manyetik dalgalar
- bazı kimyasal reaksiyonlar: Isı üreten bazı kimyasal reaksiyonla da patlayıcı ortamı tehlikeye düşürebilir.
2.4 PATLAMAYA KARŞI ALINAN ÖNLEMLER
“Patlayıcı, parlayıcı ve yanıcı gaz, toz ve buhar” ile çalışmak veya bu maddeleri işlemek zorunda olan iş yerlerinde alınması gereken ilk ve en önemli tedbir, patlayıcı ortam oluşmasını önlemektir. Bu konuda meslek kuruluşlarının tavsiyeleri olduğu gibi “iş güvenliği ve işçi sağlığı” ile ilgili mevzuatın zorlayıcı yaptırım şartları da mevcuttur.
Patlayıcı ortam oluşmasını önlemek için alınan tedbirler iki bölümde incelenmekte olup birinci ve en önemli olanı PRİMER TEDBİRLER dir.
2.4.1 BİRİNCİL (PRİMER) ÖNLEMLER
Hedef, patlayıcı ortam oluşmasını önlemektir. Diğer bir ifade ile, patlama üçgenindeki “A=patlayıcı madde” ve “B=oksijen” ayaklarını bertaraf etmektir. Exproof alet kullanımından önce, patlayıcı ortamlarla ilgili olarak yapılması gereken ilk ve en önemli tedbir BİRİNCİL ÖNLEMLERİ almaktır. Kullanılan sanayi prosesine göre alınacak tedbirler çok çeşitli ve değişkendir. En çok kullanılan, yaygın yöntemleri, ana başlıkları ile aşağıda izah edilmektedir.
1. En çok kullanılan yöntem, üçgenin Enerji ayağını (C) patlayıcı ortamdan uzak tutmaktır. Örneğin transformatör ve şalt merkezleri gibi tesisler, patlayıcı ortam oluşan veya oluşma ihtimali olan yerlerden çok daha uzağa monte edilirler. Petrol ve kimya sanayinde çok uygulanan bir yöntemdir. Prensip, ateşleme kaynağını patlayıcı ortamdan uzak tutmaktır.
2. Havanın oksijenini bir şekilde azaltarak, patlama noktasının altına düşürmek de mümkündür. Bir adı da “inertising” olan bu yöntem bazı proseslerde uygulanabilmekte ve ortama, prosesi etkilemeyen bir nevi ölü gaz (inert gas) pompalanarak, patlayıcı ortam oluşması önlenebilmektedir. Örneğin azot gazı, karbon monoksit veya su baharı pompalanarak oksijen oranı düşürülmektedir. Genelde, havadaki oksijen oranı %10’un altına düştüğünde patlama ihtimali kalmamaktadır.
3. Kullanılan patlayıcı madde oranının “alt patlama sınırının” altında veya “üst patlama sınırını” yukarısında tutulması bazı proseslerde mümkündür. Bu tip proseslerde benzeri bir önlem alınması çok faydalı olabilmektedir.
4. Havalandırma yapılarak patlayıcı gaz veya buharın uzaklaşması sağlanabilir veya patlayıcı kıvama gelmesi önlenebilir. Prosesin durumuna göre havalandırma kendiliğinden tabii bir şekilde olabileceği gibi vantilatörlerle zoraki havalandırma da yapılarak patlayıcı ortam oluşması önlenebilir. Grizulu kömür madenlerinde zorunlu olan bir uygulama yöntemidir. Madenler, hem çalışanların oksijen ihtiyacı ve hem de oluşan metan gazının dışarı atılması için
havalandırılmak zorundadır.
5. Bazı patlayıcı ve yanıcı sıvıların içersine ilave madde katılarak patlama noktası (flash point) yükseltilmekte ve böylece patlayıcı buhar oluşması önlenmektedir.
6. Patlamaya dayanıklı veya patlama tahribatını önleyici dizayn ile de önlem alınabilir. Bu tip önlemler patlamayı tamamen önlemek için değil, tahribatını azaltmak için yapılır. - basınç tahliye vanaları (relief valve) ile patlama anında oluşan basıncın tehlikesiz sahaya yönlendirilmesi sağlanabilir.
- patlamayı bastırma (explosion suppression) tertibatları ile, patlama olur olmaz patlama enerjisini soğutmak ve ilerlemesini önlemek için yapılan tertibatlar mevcuttur. Bilhassa toz patlamasına karşı uygulama alanı bulmaktadır.
7. Patlayıcı gaz veya buhar oluşması “buhar bariyeri” denilen özel tertibatlarla önlenmektedir. Bu yöntem sıvı yakıtlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.
2.4.2 İKİNCİL (SEKONDER) ÖNLEMLER
Primer önlemler alınamıyor veya bu önlemlere rağmen patlayıcı ortam ihtimali halen mevcut ise, İKİNCİL önlemlere baş vurulur yani bu ortamlarda tehlikesiz çalışabilecek alet veya ekipman seçimi yapılır. Diğer bir söz ile exproof alet kullanılır. Konumuz da budur ve bundan sonraki bölümlerde İKİNCİL ÖNLEMLER işlenecektir.
3.0. PATLAYICI ORTAMLARIN SINIFLANDIRILMASI
3.1 PATLAYICI BÖLGE veya ZONLARIN TARİFİ
Çalışma ve işletme şartları her iş yerinde ve her sanayi dalında aynı değildir. Her tehlikeli ortama aynı tip aleti yerleştirmek ve tek bir sistem uygulamak ekonomik olmamaktadır. Bu nedenle konunun uzmanları, patlayıcı ortamları tehlike derecesine göre sınıflara ayırmışlardır. Emniyet, güvenlik, işletme ve bakım kolaylığı ve bilhassa ekonomik nedenlerle her ortam için farklı bir uygulama öngörmüşlerdir. Diğer bir deyiş ile, sürekli patlayıcı kıvamda
gaz olan bir yerde alınacak tedbirler ve konulacak elektrik aygıtları ile, “tesadüfen, arada bir ve çok kısa süreli” patlayıcı ortam teşekkül eden bir yerde alınacak önlemler ile çalıştırılacak elektrik aygıtları aynı olamaz. En azından ekonomik olmaları için patlayıcı ortamları sınıflara ayırmak gerekir. Bu sınıflara BÖLGE veya ZON adını verilir. Uluslar
arası adı ZON olduğu için Türkçe’si yerine ZON tabiri kullanılacaktır. Patlayıcı ortamları zonlara ayırmada iki görüş hakimdir. Birincisi kömür sanayinde öncü olan BATI AVRUPA GÖRÜŞÜ ve ZON SİSTEMİ, diğeri de petrol sanayinde öncü olan KUZEY AMERİKAN GÖRÜŞÜ ve DIVISION SİSTEMİ ve uygulamasıdır. Bu gün Batı Avrupa AET olarak bir araya gelmiş ve EN (euro norm) adı altında standartlar yayınlamaktadır. EN standartları üye ülkeler için bağlayıcı olmaktadır. Ülkemiz de AT ye girme çabasındadır. Bu nedenle patlama ile ilgili EN standartları ve AET uygulamaları
bizim için önem kazanmaktadır.
Batı Avrupa görüşü IEC ile aynıdır. (IEC = International Electrical Commission) ve Kuzey Amerika Ülkeleri ve bilhassa ABD hariç, tüm dünya ülkeleri ZON sistemi etrafında birleşmişlerdir.
PATLAYICI ORTAMLAR ÜZERİNE SON GELİŞMELER ve HUKUKİ DAYANAK
1961 yılında Federal Almanya’nın patlayıcı ortamlarla ilgili yeni standart yayınlaması ve kendinden emniyetlilik ile ilgili yeni bir test cihazı açıklaması, var olan uluslar arası yarışma ve rekabeti gün ışığına çıkarmış ve “exproof” ile ilgili kafaları karıştırmaya başlamıştır. Bazı ülkelerin sanayileri sıkıntıya girerken, uluslar arası çalışma ve standartlaşma hızlanmaya başlamıştır. Bir taraftan, Uluslararası Elektroteknik Komisyonu IEC konu üzerine eğilmeye başlamış ve diğer taraftan Avrupa ekonomik topluluğu standartlaşma komisyonu CENELEC de TC31 adında ex-koruma ile ilgili bir komisyon oluşturarak konu üzerine çalışmaya başlamışlardır. CENELEC patlayıcı ortamlarla ilgili ilk standardını 1975 de IEC de 1979 yılında yayınlamışlardır.
Bir yandan IEC diğer yandan CENELEC yeni standartlaşma çalışmaları yaparken uluslar arası düzeyde fikir birliğine varılmaya başlanmış ve ex-koruma alanındaki karmaşa kalkmaya başlamıştır. Uluslar arası gelişmelerin dışında kalan Kuzey Amerika ülkeleri (ABD ve Kanada) 1996’dan itibaren kendi standartlarını değiştirmeye başlamışlar ve IEC’ nin kabul ettiği esaslar çerçevesinde birleşmeye başlamışlardır. Kanada 1988 de ABD 1996 da ZON sistemini kabul etmeye başlamışlardır. ABD henüz diretiyor ise de yakın gelecekte “exproof” anlayışını tamamen değiştirecek ve IEC etrafında birleşecektir. Çünkü ABD li uzmanlar hem IEC ve hem de CENELEC komisyonlarında aktif faaliyet göstermektedirler.
1996 yılına kadar her Avrupa ülkesinin ayrı yasa, standart ve yönetmelikleri var idi ve bağlayıcı olan bunlar idi. 1 Temmuz 2003 den itibaren tüm Avrupa ülkeleri tek bir yasa ve standarda kavuşmuştur. ATEX 100a tabir edilen yeni Avrupa parlamentosu talimatları (directive) 1 Temmuz 2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Artık herkes ATEX den söz eder olmuş ve exprotection, exproof, flameproof gibi sözler unutulmaya başlanmıştır.
Firmalar kataloglarında ATEX 100a’ya uyumlu tabirini kullanmaktadırlar. Ex-koruma ile ilgili hukuki dayanağı ATEX 100a, ve ATEX 137 oluşturmaktadır. Bunların neleri kapsadıkları ileriki bölümlerimizde izah edilmeye çalışılacaktır.
Patlayıcı ortamlarla ( exproof ) ilgili standartlar ve uygulamalar bu her iki ATEX talimatlarına uygun olmak zorundadır. Ortak Pazar Ülkeleri kendi ulusal yasa, standart, yönetmelik talimat ve saire gibi konu ile ilgili tüm mevzuatlarını ATEX 100a ve ATEX 137’ye uyumlu hale getirmek zorundadırlar ve de uyumlu hale getirmişlerdir. olmamakta idi. EN normları mevcut olmasına rağmen, mecburiyet yok idi ve ulusal standartlar geçerliliğini koruyordu.
Testleri Almanya’ da BVS ve PTB yapmakta ve sertifika vermekte idi. Bu sertifika yetkili mercilerce onaylandıktan sonra geçerlilik kazanmakta idi. Aynı işi İngiltere de madenler için SMRA diğer sanayi kolları için BASEEFA, yapmakta idi ve halende yeni şekli ile bu görevleri yürütmektedirler. İngiltere’deki organizasyon merkezi bir yapıya sahiptir ve
tamamı HSE’ye bağlıdır. (Health and Safety Exicutive).
1980 den 2003’ kadar:
Avrupa normları gelişmeye başlamış ve uyum mecburiyeti konulmuştur. Her ülke kendi standardını EN ye uygun hale getirmek zorunda kalmıştır. Fakat Avrupa normuna uyumluluk belgesini (conformite) her ülkenin kendi milli kuruluşu veriyor idi. Ayrıca yayınlanan EC talimatları mecburi hale getirilmiş ve ülkelerin ulusal yasaları bunlarla uyumlu hale getirilmeye başlanmıştır. Sertifika işlemi merkezi hale gelmiş, fakat uygulama ve işletme ulusal bazda kalmıştır.
Hangi ortamlarda ne gibi alet kullanılacağı ulusal olarak tayin edilmeye devam edilmiştir. ZON 0 dışındaki aletler için yetkili mercilerden onay almaya gerek kalmamıştır. Avrupa Parlamentosu 23 Mart 1994 yılında ATEX 100a tabir edilen ve resmi adı “directive 94/9/EC” olan bir talimat yayınlamıştır. Bu talimat ortaklık anlaşmasının 100a maddesine dayanılarak çıkarıldığından (serbest ticaret ve serbestçe mal alış verişi ile ilgili madde) ve patlayıcı ortamın Fransızca tabiri olan atmosphere explosible kelimesinden kaynaklanan ATEX 100a tabiri ile anılmaktadır.
ATEX 100a (directive 94/9/EC) ex-korumalı aletlerin imalatı ile ilgilidir ve genellikle imalatçıları kapsamaktadır. Ana metin 16 maddeden ibaret olmasına rağmen ekleri ile birlikte uzunca bir metin oluşturmaktadır. Ülkeler arası yanlış yorumlamaları önlemek için bir de izahat ve açıklama eklenmiştir ve bu hali ile 133 sayfadan oluşmaktadır.
Avrupa Parlamentosu Aralık 1999 yılında kullanıcıları kapsayan “directive 99/9/EC” talimatını da yayınlayarak ex konusundaki son tereddütleri de gidermiş ve böylece Avrupa’da tam bir birlik sağlanmıştır. Bu talimat Ortaklık anlaşmasının 137.nci maddesine dayanılarak çıkarıldığı için ATEX 137 olarak da anılmaktadır. İşyeri güvencesi ve işçi
sağlığını kapsayan bu talimat iş verenleri yani kullanıcıları ilgilendirmekte olup 1 Temmez 2006’ya kadar geçiş süresi tanınmaktadır. ATEX 137, Zon tarifleri gibi exproof ile ilgili bir çok teknik hususları da içermektedir.
1 TEMMUZ 2003 den sonra:
ATEX100a ile ekipman koruma tipleri ve sertifikalandırma tek tip hale gelmiştir. Ulusal bazda onaya gerek kalmamıştır. Artık bir Ortak Pazar ülkesinin verdiği sertifika diğer Ortak Pazar ülkesinde de aynen geçerlilik kazanmıştır. Örneğin Finlandiya’dan alınan bir sertifika Almanya’ da aynen geçerli olmaktadır. Alman yetkililere onaylatmaya gerek yoktur. ATEX137 (99/92/EC) ile uygulama ve işletme de, tek tip hale getirilmiştir. İşçi sağlığı ve iş
yeri güvenliği ile ilgili olan ATEX 137 ulusal uygulamaları kaldırmış ve tüm Avrupa’da birlik sağlamıştır. Patlayıcı ortamlar dışında, yangın ve patlama gibi iş hayatının güvenlikle ilgili tüm konularını kapsayan ATEX 137 uyum çalışmaları ile, bir çok Avrupa ülkesinin çok sayıdaki değişik tip yönetmelikleri tek bir yönetmelik haline gelmiştir. Bu konu ile ilgili uyum çalışmaları, yenilik ve değişimler devam etmektedir.
İŞLETMECİLERE GETİRİLEN YENİLİK ve KÜLFETLER:
01.07.2003 den itibaren kurulacak yeni tesisler için 1. Tehlike analizi raporu (ZON’lara ayırma ve ısı sınıflarını belirleme gibi) 2. Patlamaya karşı koruma analizi (ex-koruma önlemleri dokümanı) 3. Kullanılan aletlerin 94/9/EC talimatına uyumluluk raporu. (conformity) Bulunmak zorundadır. 01.07.2003 de önce kurulan tesisler için
1. 31.12.2005 e kadar tehlike analizi raporu 2. 31.12.2005 e kadar Patlamaya karşı koruma analizi ( ex-koruma önlemleri dokümanı) Hazırlanmış olacaktır. Bu demektir ki eski tesislerde yeni talimata uyumlu hale getirilecektir.
Kategori 3G veya 3D:
Bu kategorideki aletler normal çalışmalarında ortamı tehlikeye düşürmeyecek şekilde dizayn edilmişlerdir. ZON 2 (ZON 22) ortamlarında kullanılabilmektedirler. Üst kategorideki aletler alt kategoride de kullanılabilirler, fakat tersi geçerli değildir. Kategorisi 1 olan bir alet ZON 1 ve 2 de de rahatlıkla kullanılabilir. Fakat kategorisi 2 olan bir alet ZON 0 da kullanılamaz.
5.0 TÜRKİYE’DEKİ MEVZUAT
a) 1475 Sayılı İŞ YASASINA GÖRE
Patlayıcı ortamlarda kullanılan aletlerle ilgili başlı başına bir yönetmelik veya tüzük mevcut değildir. İş güvenliği ve işçi sağlığı ile ilgili mevzuatın içersinde yer almaktadır. İki ayrı tüzük mevcut olup, birincisi “maden ve taş ocakları ile açık işletmelerde alınacak işi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri hakkında tüzük” dür ve kısa adı ile MADEN EMNİYET NİZAMNAMESİ olarak bilinmektedir. En son şekli ile 22.10.1984 tarih ve 18553 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 1950’lerin felsefesine göre hazırlanmış olup, 1984 yılında da elektrikle ilgili pek yeni bir şey getirememiştir. Nizamname bazı aygıtları tarif etmekte, d-, e-, i- tipi gibi aletleri kendince tanımlamaya çalışmaktadır. Halbuki bu gibi konuları “standartlara uygun olması gerek” gibi ifadelerle geçiştirmesi gerekir idi. TSE’nin konu ile ilgili standart yayınlamamış olması bir neden olabilir. Bu tüzük grizu ve kömür tozu bulunan madenlerde ‘alev sızdırmaz” tipte elektrik aleti kullanılmasını ve Bakanlığın yetki verdiği bir test istasyonundan sertifika almış olmasını (madde 289) emretmektedir. Bu koşulun nedeni ise Zonguldak Kömür madenlerinde alev sızmaz aletleri test edip sertifika
veren bir istasyonun kurulmuş olmasıdır. Patlayıcı ortamlarla ilgili ikinci tüzük “parlayıcı, patlayıcı, tehlikeli ve zararlı maddelerle çalışan iş yerlerinde ve işlerde alınacak tedbirler hakkında tüzük” dür ve son şekli ile 24.12.1973 tarih ve 14752 nolu resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 30 yılı aşkın geçmişi olan bu tüzük hiç tadilata uğramamıştır. Yine maden emniyet nizamnamesinde olduğu gibi 1950’lerin felsefesine göre hazırlanmış olup, daha ziyade Amerikan uygulaması ağır basmaktadır.
Maden emniyet nizamnamesinde olduğu gibi bu tüzük de bazı koruma tiplerini izaha çalışmaktadır (Alev geçirmez = d-tipi koruma, basınçlı gaz ile üflenecek veya asal gaz gibi ifadeleri ile p-tipi korumayı tarife çalışmaktadır). Ayrıca etanş aletlerden bahsetmekte ve bu tip aletlerin kullanımına müsaade etmektedir. ETANŞ tabiri IP54 veya yukarısı koruma anlamına gelir ve o aletin nemli yerlerde kullanılabileceğini ifade eder. Patlayıcı ortam kullanımı ile ilgisi yoktur. Bu tipik bir Amerikan uygulamasıdır ve yine Amerikan uygulamasında olduğu gibi ZON tarifi ve ayırımından bahsetmemektedir. Kondiut kullanımına öncelik vermiş, kablolara da bir açık kapı bırakmıştır. Ülkemizde petrol, petro-kimya ve gaz sanayinin Amerikan ağırlıklı olduğunu unutmamak gerek. Bence her iki tüzük de elektrik aletlerinin detaylı izahatından vazgeçmeli ve bu gibi detayları standartlara bırakmalıdır. Yapılması gereken öncelikle ZON tarifidir. Bu gün TSE patlayıcı ortamlarla ilgili Avrupa Normlarının hemen tamamını yayınlamış ve standartlaşma
açısından (AET’ye giriş hazırlığı dolayısı ile olsa gerek) boşluk bırakmamıştır. Yalnız bu standartlar mecburi değil ihtiyaridir. Ayrıca TSE’nin Ex-korumalı aletleri test eden İzmir’de bir laboratuarı da mevcuttur ve sertifika vermektedir.
b) YENİ İŞ YASASINA GÖRE
22.05.2003 tarihinde, 4857 sayılı yeni iş yasası yayınlanmış fakat eski yasa (1475) yürürlükten kaldırılmamıştır. Bu nedenle 1475’e dayanılarak çıkarılan tüzük yönetmelik ve saire gibi mevzuat yürürlükte kalmıştır. Türkiye Avrupa topluluğuna girme hazırlığında olduğu için bir geçiş dönemi yaşamaktadır. Çalışma Bakanlığı iş hayatı ile ilgili bir dizi
tüzük yayınlamıştır. Bunların içinde ATEX 137’de bulunmaktadır. 26 Aralık 2003 tarihinde ATEX 137 aynen tercüme edilerek “patlayıcı ortamların tehlikelerinden çalışanların korunması hakkında tüzük” adı altında yayınlanmış ve yürürlüğe konulmuştur. Eski tüzükler de aynı anda geçerliliklerini korudukları için şu anda (01.08.2004) uyum ihtiyaridir, mecburi değildir.
ATEX 100a üretim ile ilgili olduğu için bu direktifin tercüme edilerek yayınlanması Çalışma Bakanlığının değil Sanayi Bakanlığının görev sahasına girmektedir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ATEX 100 a’yı (Directive 94/9 EC) bir yönetmelik olarak 26.10.2002 tarih ve 24919 sayılı resmi gazetede yayınlatarak yürürlüğe koymuştur. ATEX 100a “Muhtemel
Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemler ile İlgili Yönetmelik (94/9/AT)” adı altında yayınlanmıştır.
Directive 94/9 aynen bire bir tercüme edilmiş olup çoğu yerde de ufak tefek hatalar içermektedir. Bence bazı yerlerinde fahiş hatalar da mevcuttur. Örneğin Ek II madde 1.2.9 da “Aleve dayanıklı mahfaza” (Flameproof enclosure) tarifinde olduğu gibi. Yönetmeliği madde madde detayları ile incelemiş değilim. Yalnız benim sizlere tesviyem daime orijinal İngilizce metin ile çalışmaktır. Tercümenin yanlış olduğunu iddia etmek de bence biraz
haksızlık olur. Çünkü bazı maddeler var ki ben kendim hem İngilizce ve hem de Almanca metinleri okuyarak zor anlam çıkarabilmekteyim. En önemli husus ise şudur : ATEX 100a 1994 yılında yayınlandıktan birkaç yıl sonra, her ülkenin kendine göre farklı anlamlar çıkardığı, farklı yorumlarda bulunarak farklı uygulamalarda bulunduğu anlaşılmış ve 1999
(2000 ?) yıllarında açıklayıcı metin yayınlanmıştır. 16 madde ve ekleri ile birlikte yaklaşık 25 sayfadan oluşan Derictive94/9,133 sayfanın üzerinde bir kitapçık halinde yayınlanmıştır. Bu nedenle Türkçe metinleri okurken ve bunlara göre herhangi bir yorum yapılırken tercümenin yanı sıra diğer dildeki metinlere de bakmakta ve şüpheci davranmakta yarar vardır. Önemli olan, yalnızca sizin değil başkalarının da ne anladığıdır. ATEX 100a (Directive 94/9) tüm Avrupa topluluğu ülkeleri için geçerlidir ve herhangi bir AT ülkesinden alınan sertifika tüm topluluk ülkeleri içersinde geçerlidir.
ATEX 100a 1994 yılında yayınlandığında 1996 yılında yürürlüğe girmesi öngörülmüş fakat buna İngiltere itiraz ederek yürürlüğün 2003’e kadar 8 yıl uzatılmasının istemiştir. Gerekçe de, getirilen yeniliklerin İngiliz sanayine 60-100 milyar sterline mal olacağıdır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tercümeyi yaparken acaba böyle bir şey düşünmüş müdür? Zannetmiyorum. 2002 de yürürlüğe konan yönetmelikte orijinalden farklı olarak yürürlük tarihi 30.06.2003 yerine 31.12.2003 olarak değiştirilmiş, yani 6 ay bir uzatma yapılmıştır. Bizim sanayicimiz için bu süre acaba yeterlimidir. Bence hiç fark etmez. Türk sanayicilerinin hangisi hangi yönetmelik veya tüzüğe uyuyor ki. Büyük kuruluşlar dışındaki sanayinin, patlayıcı gaz dağıtım şirketlerinin, ve saire ATEX denilen şeyden haberleri bile olduğunu sanmıyorum. Ufak şirketlerin hemen tamamı gayri nizami çalışıyor ve bunlara da devlet makamları “sanayi koruma açısından” göz yumuyor. Diğer taraftan “patlayıcı ortamlar” konusunda bilgisi olan iş güvenliği müfettişi sayısı ne kadardır bilinmez. Bu konunun en bariz örnekleri maden işletmelerinde yaşanmaktadır. Grizulu kömür madenlerinde bir patlama olduğunda konu gündeme gelmekte “madenlere exproofmalzeme konulması” istenmekte, fakat aradan birkaç ay geçinde konu unutulup “sümen altı” edilmektedir. Burada birilerini suçlama değil Türkiye gerçeklerini dile getirmek istiyorum. Madalyonun öbür yüzüne bakarsak, exproof malzeme normal ekipmanın 5-10 misli pahalıdır. Bu pahalı
ekipmanları alıp ekonomik üretim yapmak ve “gayri nizami üreticilerle” rekabet etmek kolay değildir. Müfettişler eğer üstlerine giderlerse benim bildiğim kömür madeni işletmelerinin %99’u kapatır gider. “Bağcıyı mı dövmek üzüm mü yemek” gibi bir durum ile karşı karşıya gelinmektedir. Diğer taraftan “gayri nizami” olan yalnızca madenler mi? ve yalnızca patlayıcı ortamları mı?
ATEX talimatındaki gerekli koşulları yerine getiren, CE markası sahibi üretici firmalar ex-proof ürünlerini Avrupa'nın her yerinde ek bir yükümlülüğe tabi olmadan rahatlıkla satabilirler.Aslında bu 450 milyonluk bir insan topluluğunu içeren dünyanın en büyük ortak pazarına ulaşmak anlamına gelmektedir.
ATEX talimatı, şaşırtıcı bir şekilde denizaşırı sabit platformlar, petrokimya tesisleri maden ocakları ve potansiyel patlayıcı ortamların bulunduğu diğer alanları da içeren çok geniş bir yelpazeye yayılmış ekipmanların kullanımını kapsar.Bu tür ekipmanlar için Avrupa pazarının 3 Milyar Euro'ya ulaştığı tahmin edilmektedir.
Yanıcı ve patlayıcı ortamlarda kullanılan Ex-Proof Elektrik Ekipmanı Nedir ve Hangi Alanlarda Kullanılmaktadır?
Patlamaya karşı korumanın (EXPLOSION PROTECTION) fiziksel ilkeleri ;
Patlama yanabilir bir maddenin oksijenle ani bir biçimde kimyasal bir reaksiyona girmesi sonucu yüksek miktarda enerjinin açığa çıkmasıdır.Yanabilir maddeler gaz, buhar, duman ve toz halinde bulunabilirler. Ateş veya patlamanın olabilmesi için üç şartın gerçekleşmesi zorunludur. Bu üç unsurdan biri devre dışı bırakılırsa, patlama tehlikesi ortadan kalkar.
1) Patlayıcı madde; Patlayıcı, parlayıcı yanıcı gaz, buhar veya toz.
2) Hava (Oksijen)
3) Enerji, patlamayı ateşleyecek bir kıvılcım yada bir ateşleme kaynağı
Bir atmosfer, eğer insan yaşamı veya çevre için bir tehlike varsa, tehlikeli ya da patlayıcı olarak tanımlanır.
Potansiyel Patlayıcı Ortamlarda kullanılmak amacıyla üretilen Ekipman ve Koruyucu Sistemler (ATEX) Talimatı 94/9/EC. ATEX Kelimesi Fransızca "ATmosphere EXposible" kelimelerinin ilk heceleri kullanılarak meydana getirilmiş olup ex-proof ekipmanlara uygulanacak teknik zorunluluklar gibi yeni yaklaşımları içeren bir talimattır ve 1 Temmuz 2003'den tarihinden itibaren zorunluluk haline gelmiştir.ATEX talimatındaki gerekli koşulları yerine getiren, CE markası sahibi üretici firmalar ex-proof ürünlerini Avrupa'nın her yerinde ek bir yükümlülüğe tabi olmadan rahatlıkla satabilirler.Aslında bu 450 milyonluk bir insan topluluğunu içeren dünyanın en büyük ortak pazarına ulaşmak anlamına gelmektedir.
ATEX talimatı, şaşırtıcı bir şekilde denizaşırı sabit platformlar, petrokimya tesisleri maden ocakları ve potansiyel patlayıcı ortamların bulunduğu diğer alanları da içeren çok geniş bir yelpazeye yayılmış ekipmanların kullanımını kapsar.Bu tür ekipmanlar için Avrupa pazarının 3 Milyar Euro'ya ulaştığı tahmin edilmektedir.
Yanıcı ve patlayıcı ortamlarda kullanılan Ex-Proof Elektrik Ekipmanı Nedir ve Hangi Alanlarda Kullanılmaktadır?
ex-proof fan, exproof fan, exproof aspiratör, ex-proof aspiratör, duvar tipi exproof fan, kanal tipi exproof fan, çatı tipi exproof fan, aksiyal exproof fan, radyal exproof fan, exproof fan fiyatları, exproof fan özellikleri, exproof fan nedir, exproof ne demek, exproof aspirtaör fiyatları, soler palau, atex, sertifikalı exproof fan, belgeli exproof fan, özel üretim ex-proof fan, exproof salyangoz, exproof aksiyel, exproof aspiratör, exproof özel fan, exproof fanlar ne demek, exproof ne demek, exproof fan sistemi, expolosionproof,atex fan, atex sertifikalı fan, zon 0 fan, zon 1 fan, zon 2 fan, exproof motor- ex-proof trifaze elektrik motoru, exproof fanlı ısıtıcı, ex-proof elektrikli ısıtıcı, exproof atex fanlı ısıtıcı fiyatları, ex-proof atex elektrikli rezistanslı ısıtıcı, fanbak.com ex-proof fan fiyatı, ex-proof fan nedir, exproof fan özellikleri, exproof fanlar, exproof aksiyel fan, exproof radyal fan, afs exproof fan, td atex, axd atex, ex proof fan, exproof fanlar, exproof havalandırma, exproof fan fiyatları, exproof fan nedir, exproof fan özellikleri, exproof havalandırma nedir, exproof fan izmir, exproof fan ankara, exproof fan istanbul, td 800 200 ex, exproof fan fiyatı, exproof fan fiyatları, exproof havalandırma, ex fan, atex fan, exproof salyangoz, exproof çatı fanı, exproof duvar fanı, exproof kanal fanı, patlama korumalı axproof fan, axproof aspiratör, soler palau th atex exproof çatı fanı, vortice e atex exproof duvar tipi aksiyal fan, exproof fan fiyatı, exproof fan nedir, exproof fan ne işe yarar, exproof fan tipleri
Adana, Adıyaman, Afyon, Ağrı, Amasya, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, Isparta, Mersin, İstanbul, İzmir, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Muş, Nevşehir, Niğde, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Uşak, Van, Yozgat, Zonguldak, Aksaray, Bayburt, Karaman, Kırıkkale, Batman, Şırnak, Bartın, Ardahan, Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis, Osmaniye, Düzce
hava değişim katsayısı, hava değişim sayılıarı, havalandırma hava debisi hesaplama, havalandırma m3 hesaplama, mahallere göre hava değişim katsayıları, hava değişim miktarları, havalandırma hesabı, havalandırma fan seçimi, fanbak.com, salyangoz fan yön seçim tablosu, salyangoz fan yön şeması, havalandırma teknik bilgi, havalandırma fanı, ıp koruma sınıfı tablosu, fan yönü seçim tablosu, havalandırma teknik bilgi |
|
|
|
E-mail: esuvent@gmail.com
Tel / Fax : 0312 985 09 18
Web Sitemiz 256 bit RTL Positive SSL ile Korunmaktadır.
ESUVENT
Havalandırma, Fan Aspiratör Fiyatları, Endüstriyel Fan Çeşitleri, Çatı Baca Tipi Fan Grupları, Exproof Fanlar, Salyangoz Fanlar, Yangın Duman Egsoz Fanları, Duman Tahliye ve Jet Fanlar, Sanayi Tipi Aksiyel Fanlar, Havalandırma Fan Çeşitleri ve Fiyat Listesi, ERCEFE MAKİNA SANAYİ |
|
|
|
|
|
|
|
|